DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Orta Afrika’ya ticarette Libya’nın stratejik bir konumda bulunduğunu ve buraya ortak bir lojistik üs açılması halinde, Türk ihracatçıları için büyük fırsatlar doğacağını söyledi.
Özel ya da kamuya ait havayolu şirketleriyle demiryolu ve karayolu yatırımlarının önemine de değinen Karanfil, “Orta Afrika’ya ulaşımda normal şartlarda 1,5 ay gibi bir sürede ulaşım sağlanırken, bu ticaret ağında Libya üzerinden havacılık sektörünü kullanarak ulaşım sağlanırsa, ihracat ürünleri 5 gün içinde Afrika’nın her bölgesine ulaşmış olur. Libya’yı lojistik üs haline getirebilirsek Afrika’nın tüm tedariğini Türkiye’ye çekerek 10 milyar dolar ihracata ulaşabiliriz” dedi.
Türkiye, Afrika'ya açılan kapı konumundaki Libya'ya olan ihracatını 1,9 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkaracak projeler üzerinde çalışıyor. Demiryolu, hava ve karayollarını kapsayan lojistik merkezlerini içeren projelerle, düşük vergili ticaretin merkezi Libya üzerinden aktarmalı olarak Afrika ülkelerine ticaretin artırılması hedefleniyor. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, "Libya'ya bizim işleteceğimiz bir lojistik merkezi kurarsak, 6 milyonluk Libya nüfusunun yanı sıra Mısır, Tunus, Fas ve Cezayir gibi Afrika ülkelerine de rahatlıkla Libya üzerinden ulaşabiliriz. Türkiye bu hamleyle Afrika'nın dünyayla olan ticaretinde stratejik bir rol oynar, hali hazırda 1.9 milyar dolar olan Libya ihracatımız, rahatlıkla 10 milyar dolara ulaşır" ifadelerini kullandı. Karanfil “Libya'ya ve Orta Afrika’ya ihracat yapan sektörlere seslenerek, “Libya, Orta Afrika’ya açılan bir üs ve bu üs aracılığıyla biz lojistik maliyetlerini en aza indirerek ulaşım sağlayabiliriz. Bölgedeki ticaret hacminin gelişmesinde, ihracatçıların bu avantajlardan yararlanması kilit rol alıyor” açıklamalarında bulundu.
"Havacılık, demiryolu ve karayolu yatırımları, Afrika’nın kapılarını açacak"
Özellikle Kamu ve özel sektör havacılık şirketleriyle bir anlaşma sağlanması gerektiğinin altını çizen Murtaza Karanfil, “Türk havacılık sektörünün Libya’daki yakıt fiyatlarının cazibesinden faydalanıp, aynı zamanda uygun depolama alanlarından da yararlanarak, Afrika’ya olan ticari ulaşımda Libya’yla ortak projeler yapması çok avantajlı bir durum. Elbette bu durumun tam oturması için Libya’dan Orta Afrika’ya karayolu ile ulaşım ve demiryolu yatırımlarının da hızlandırılması gerekiyor” dedi. İstanbul'dan Çad'a deniz yoluyla bir konteyner mal göndermenin maliyetinin ortalama 14 bin dolar olduğunu ve ürünün 45 günde ülkeye ulaştığını anlatan Karanfil, şunları kaydetti: "İstanbul'dan Afrika'ya bir kargo 45 günde gidiyor. Lojistik projelerle ihracat süresi 45 günden 10 güne inebilirken, ihracat maliyetleri de yüzde 50 azalacak. Bu nedenle ihracatçının lojistik maliyetini düşürecek bu projeler büyük önem arz ediyor."
"Afrika’dan ters yönde ticaret gerçekleştirilebilir"
Havayolu ulaşımı ile birlikte ters yönde ticaret fırsatını da gündeme getiren Karanfil, Afrika’dan tropikal meyve, sebze, et ve süt ürünleri gibi ürünlerle, mücevher gibi kıymetli ürünleri ters ticaret yöntemiyle dünyaya ihraç etme imkânı olduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:
“Havayolunun kullanılması itibariyle; Afrika’nın her noktasına dördüncü günde son tüketiciye ulaşacak şekilde ürünün hazır olması imkân dahilindedir. Bununla birlikte biz ters ticaret de yapabiliriz. Afrika’dan özellikle havayolu ile taşıma maliyeti düşük tropikal meyve, sebze, mücevher ve et gibi ürünleri ters ticaret yöntemiyle Türkiye üzerinden tüm dünyaya ihraç edebiliriz. Bunun için havayolu uçuşlarına ilişkin mevzuatın ya da uluslararası anlaşmaların yeniden ele alınması bütün tarafların faydasına olacaktır.”