Kıymetli İş Ortaklarımız ve Değerli Çalışanlarımız,
Küreselleşen dünyada, diplomatik ataklar ülke ekonomisini yakından etkiliyor. Türkiye’nin yakın tarihine bakacak olursak; 1980 yılı itibariyle ekonomi, dışa dönük sanayileşme politikalarına yönlendirilmiştir. Daha sonraki yıllarda görülen dışa bağımlı yapı, beraberinde ekonomide gerilemeler yaşatmıştır.
Son 15 yıla gelindiğinde ise, Türkiye’de uygulanan maliye politikası başarılı olmuştur. Bu başarının devamı için özel sektörün ilerlemeye elverişli yapısıyla ülkemizi kalkındırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de mevcut olan ürünlerin üretilmesine yönelik teşvik ve ihracat eğilimimizin artması, ülke ekonomisi açısından dokunulması gereken noktalardandır. Bu bağlamda, ekonomide ihracatın önem kazandığı günümüzde, yakın tarihteki oluşumlardan ders çıkartarak üretimde yüksek oranlı ve verimli artışı sağlamak için ithalatı düşürüp yerine ihracatı yükseltecek bir yapı ortaya koymak, ekonomiyi dışa bağımlı yapıdan çekip çıkarmak, tasarrufu yükseltmek ve böylece ülkemizi daha yukarıya taşımak istiyoruz.
Son dönemde, Ortadoğu jeopolitik resesyon içerisine girmektedir. Ortadoğu’da yaşanan bu gerilim Türkiye’nin diplomatik ve ekonomik hamleleriyle seyrini değiştirmektedir. Büyük ve güçlü Türkiye idealine kavuşmak için esas olan, sürdürülebilir büyüme hedefiyle ekonomik reform programını gözden geçirip dünyanın ileri gelen devletlerinden biri olma yolunda ilerlemektir.
Bu amaçlar dahilinde sürekli değişimin hâkim olduğu dünyada, eski teknolojiler yerini yeni iletişim teknolojilerine bırakıyor. Bu hızı yakalayabilmek için kurumsal stratejimizi yeniden belirliyor ve hizmet alanımızı yenileyerek gözden geçiriyoruz.
33 yıllık tecrübemizle yazdığımız başarı hikayemizi devam ettireceğiz;
Gerçek ve ideal kimliğimiz, kendimizi tanımaktan geçiyor. Sınırları zorlayacak çözümler üreterek müşterilerimize güç vermeyi ve çözüm odaklı rekabeti arttırmayı istiyoruz. Paydaşların sorumluluklarını yerine getirmeleri sayesinde, başarıyla neticelendirdiğimiz işleri sürdürülebilir kılmak, kıtaları aşan başarı hikayemizde gayemizi belirgin hale getiriyor ve bizi hedeflerimize daha çok yaklaştırıyor.
Karanfil Group olarak, ekonomik ve mali diyaloğumuzu arttırarak uluslararası pazarlarda rekabet eder hale gelen 7 şirketimiz ve güçlü kadromuzla; başta lojistik olmak üzere, gıda, inşaat, hazır giyim, dekorasyon, yurt, eğitim ve konaklama, madencilik, savunma ve güvenlik teknolojileri, turizm ve otel işletmeciliği, yedek parça ve servis, sağlık, eczacılık ve yayıncılık alanında müşterilerimize hizmet vermekteyiz.
Hedeflerimizi Büyütüyoruz;
Büyük vizyonların peşinden koşuyoruz. Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ticaret koridorlarının daha hızlı büyümesi, lojistik ağların ve transit geçişleri barındıran bölgelerin önem kazanması, stratejilerimizin mihenk taşıdır. Karanfil Group olarak, yatırımları daha karlı hale getirmek, ülkemizde ve dünyada gerçekleşebilecek ekonomik ve jeopolitik dalgalanmaları başarılı bir şekilde yönetebilmek için risk yönetimi ve politikalarımızı daha da geliştirerek sektöre önderlik etmek istiyoruz. Geride bıraktığımız yıllar için performansımızı değerlendirecek olursak; 2017 yılında ihracatımız 24 milyon 266 bin dolar iken, 2018’de bu rakamı 44 milyon 994 bin dolara, 2019 yılına gelindiğinde ise 93 milyon 497 bin 227 dolara çıkardık. 2020’de, Libya’ya ihracatın yüzde 50’lik artışla 3 milyar dolara yaklaşmasını hedefliyoruz. Türkiye, olanakları çok yüksek ve dinamik bir ülkedir. Karanfil Group olarak, dış ticaretten elde ettiğimiz geliri istihdama dönüştürerek ülkemizi kalkındırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin jeopolitik konumundan faydalanarak, güçlü ve dinamik kadromuzla her adımımızı özveriyle atıyoruz.
Tüm bunlar için;
Bize güvenen müşterilerimize, değerimizi kanıtlayan çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ederiz.
Saygılarımla,
Murtaza Karanfil
Yönetim Kurulu Başkanı