GERİ

''İhracatta Hedef Büyüttük''

07 Aralık 2020

''İhracatta Hedef Büyüttük''

Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, küresel ekonomiyi tehdit eden pandemi krizine rağmen, yatırıma ve ihracata hız kesmeden devam ettiklerini açıkladı. Murtaza Karanfil, Ekovitrin’e verdiği özel röportajda; “Libya, Cezayir ve Ortadoğu’ya olan ihracatımızı yüzde 50 oranında artırarak 100 milyon doların üstüne çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Temeli 1987 yılında Murtaza Karanfil tarafından atılan Karanfil Group, başta lojistik olmak üzere tekstil, gıda, inşaat, mobilya, madencilik, savunma, güvenlik teknolojileri, yedek parça ve sağlık malzemelerini de kapsayan çok geniş bir yelpazede hizmetlerine devam ediyor. Ticaretin ilk adımlarını Libya ile atan, daha sonra Cezayir ve Afrika’yı ana pazarları arasına ekleyen Karanfil Group, pandemi sonrasında Libya ve Afrika bölgesinde üretim ve ihracatını ikiye katlamayı planlıyor. Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, sahip oldukları 7 şirketle 16 farklı sektörde verdikleri hizmetleri, üretim ve ihracat stratejilerini Ekovitrin’e anlattı.

Karanfil Group’un kuruluş öyküsünü ve günümüze kadar kaydettiği aşamaları ana hatlarıyla anlatır mısınız?

Karanfil Group’un temelleri 33 yıl önce Murtaza Karanfil tarafından atıldı. Üretim ve ihracat alanında dünyada marka olmayı hedefleyen Karanfil Group, 7 şirketiyle 16 farklı sektörde hizmet vererek Türkiye’nin katma değerli ürün ihracatına da katkı sağlıyor. Karanfil Group olarak ticaretimizin ilk adımlarını Libya’da attık. Libya coğrafyasını ve kültürünü yakından takip ettiğimiz için, bu bölge ilk ana pazarımız haline geldi. Günümüze geldiğimizde uluslararası arenada erişilmez noktanın kalmadığını ve dünyada ciddi fırsatların olduğunu düşündüğümüz ülkelerden Cezayir ve Afrika’yı da ana pazarlarımız arasına ekledik. Şirket olarak ana prensibimiz ve vizyonumuz para kazanmaktan önce yaptığımız işin kalitesi oldu. Bu farkındalıkla başta Libya olmak üzere ihracat yaptığımız tüm pazarlarda ülke ekonomisine katkı sağlayan lider şirketlerden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Karanfil Group olarak birlikte çalıştığımız paydaşlarımıza en güvenli ve en hızlı lojistik hizmetimizin yanı sıra, Libya’da ihracat yapmak isteyen firmalara da uzun yıllara dayanan tecrübemizle danışmanlık hizmeti veriyoruz.

“Oldukça zengin hizmet alanlarına sahibiz”

Karanfil Group, hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor? Çalışma ilkelerinizden bahseder misiniz?

Karanfil Group olarak hizmet alanlarımız oldukça zengin. Türkiye’nin katma değerli ürün ihracatına destek vermek adına ticari süreçlerimizi ve faaliyet alanlarımızı her gün biraz daha genişletmeyi hedefliyoruz. Başta lojistik olmak üzere; gıda, inşaat, mobilya, madencilik, savunma, güvenlik teknolojileri, yedek parça ve sağlık malzemelerini de kapsayan çok geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Karanfil Group çatısı altındaki şirketlerimiz, gerçekleştirdikleri finansal yükümlülüklerin yanı sıra, gerek iş yapım biçimi, gerek ticari kültürü, gerekse sosyo-ekonomik boyutuyla her bakımdan topluma, çevreye ve ekonomiye değer katmaya büyük özen gösteriyor.

“Libya, Türk şirketleri için büyük bir pazar”

TİM tarafından açıklanan “Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı 2019” genel sıralamasında 137 basamak yükselerek 301’inci oldunuz. Başarı öykünüzden ve hedeflerinizden bahseder misiniz?

İhracatını yapmış olduğumuz ülkelerin ithalat oranlarını incelediğimizde enerji ve lojistik maliyetlerinin düşük olması sebebi ile Türk şirketlerinin üst sıralarda yer aldığını görüyoruz. Bu sebeplerle bu pazarlara ihracat yapan pek çok ülkeye göre daha avantajlı konumdayız. Karanfil Group olarak bu avantajları kullanmamız ihracat rakamlarımıza da yansıyor. Her platformda Karanfil Group olarak dile getirdiğimiz konuya yeniden dikkat çekmek istiyorum. Libya’da yaşanan iç savaş ülkeyi ekonomik anlamda derinden sarsmış durumda. Ülke artık üretim yapamaz ve kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayamaz hale geldiğinden Libya, Türk şirketleri için büyük bir pazar ve fırsat konumunda. Biz Karanfil Group olarak, kurulduğumuz günden bu yana ticaret yaptığımız Libya’nın kültürü ve sosyolojik yapısını iyi analiz ettik. Bunun sonucunda da Libya’da sadece ticari başarı değil, aynı zamanda bir gönül bağı da kurduk. Libya ile yürüttüğümüz ticari faaliyetler sonucu bugün ihracat sıralamasında üst sıralara çıkmış durumdayız. Son olarak TİM’in açıkladığı, “Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı 2019” genel sıralamasında, 137 basamak yükselerek 301’inci sıraya yerleştik, sektör sıralamasında ise 56’ıncı olduk. Bu başarı bizleri son derece sevindirmekle birlikte omuzlarımıza da ayrıca sorumluluk yüklüyor. Dünya üzerinde devam eden pandemi ve küresel ekonomik krize rağmen ihracatımıza hız kesmeden devam etmek istiyoruz. ‘Önce sağlık, önce insan’ ilkesi ile oluşturduğumuz kriz senaryomuz ışığında çalışmalarımız devam ediyor.

“Libya bizim kardeş ülkemiz”

Libya’da son durum nedir? Libya’da yaşanan iç savaş sonrası Türkiye’nin Libya’daki rolü ne olacak? Türk iş dünyasının Libya’ya ilgisi nasıl?

Türkiye ile Libya hükümeti, yakın zamanda Ankara’da bir araya geldi ve bir mutabakat zaptı imzaladı. Özetle bu metin; geçmişte imzalanan ama iç karışıklıklar nedeniyle yarım kalan projelerin akıbetini ve ortaya çıkan alacak sorunu için bir yol hattı oluşturuyor. Buradaki sorunun çözümü noktasında karşılıklı atılan adımlar ve mutabık kalınan anlaşmayı son derece önemli görüyoruz. Bu noktada her iki ülkenin de kendi lehine anlaşmalar gerçekleştirdiğini ve iki ülkenin kopmayacak bir bağ ile bağlandığını düşünüyorum. Libya bizim kardeş ülkemiz, geçmiş yıllardan bu yana Türkiye her zaman Libya’nın yanında ve öyle de kalmaya devam edecek. Bölgeyle sadece ticari bağımız bulunmuyor, gönül bağımız da bulunuyor. Ciddi zorluklar yaşayan Libya’ya, ülkemizin kalkınma modelinin yol gösterici olacağına inanıyoruz. Libya’nın bu yeniden yapılanma sürecinde, Türkiye’deki gibi bir kalkınma planına ve stratejiye ihtiyacı var. Aynı zamanda ülkeye barışın gelmesi halinde Türk iş insanlarının bölgeye olan yatırım ilgisinin artacağı inancındayız. Şu anda da Türk iş insanları bu bölgeye ticaret ve yatırımlar için çalışmalara başladı. İlerleyen dönemlerde bu durumun daha da artacağını düşünüyorum.

MÜSİAD Libya temsilciliği görevini de yürütmektesiniz. Ayrıca MÜSİAD Expo 2020’nin ana sponsoru oldunuz. MÜSİAD’daki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye’nin 2021 ihracatına olumlu katkı sunmasını beklediğimiz MÜSİAD Expo’nun ana sponsoru olmak, böylesi bir organizasyona destek vermek, ülke ekonomisine destek vermek anlamına geldiği için bizleri gururlandıran bir işbirliği oldu. 2021 yılına sayılı günler kala gerçekleşen organizasyonun ihracatçımıza yeni fırsat kapıları açmasını umut ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da fuara katılarak bizleri onurlandırdığı ve destek verdiği için de müteşekkiriz. Bir teşekkürü de MÜSİAD’a yapmak isterim; çünkü düzenlediği gerek hibrit gerekse fiziki fuarla ihracatçımıza yeni bir bakış açısı getirdi. 88 ülkeden katılan alım heyeti ile ikili görüşmeler ve ticari anlaşmaların neticesinde son 10 yılda büyük yol kat eden fuar, 2019’da da 180 milyar dolar ihracat gerçekleştiren şirketlerimize yeni ticari alanlar açacak. Tedarik zincirlerinin değiştiği, pazarlarda kaymaların yaşandığı bir dönemde, 88 ülkenin alım heyetini Türkiye’ye getirmek, İstanbul’da ağırlamak büyük bir başarı.

Lojistik sektöründe Karanfil Lojistik markasıyla oldukça başarılı işlere imza atıyorsunuz? Lojistik sektöründe verdiğiniz hizmetleri isterseniz sizden dinleyelim.

Karanfil Group olarak ana faaliyet alanlarımızın başında lojistik sektörü geliyor. Yaşadığımız zorlu pandemi süreci de bizlere lojistik sektörünün önemini bir kez daha hatırlattı. Üretimde ve ihracatta ne kadar yerli ürün üretseniz de lojistik altyapınız güçlü değilse ne yazık ki dünya arenasında yer sahibi olamıyorsunuz. Biz şirket olarak lojistik sektörünün önemini ve büyüklüğünü ticari altyapımıza entegre ederek başarılarımızı elde ediyoruz. Karanfil Lojistik sahip olduğu küresel taşımacılık filosu, dünyanın merkezindeki birçok iletişim ağı bir yana, Ortadoğu ve dünya taşımacılık sektörünün de değişmez tercihlerinden biri haline gelmiş durumda. Uluslararası nakliyede Libya ve tüm Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere; denizyolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı ve karayolu nakliye hizmetleri ile kıtaları birbirine bağlayan, uluslararası taşımacılık ağına sahibiz. Bunun yanı sıra başta tekstil, mobilya, gıda ve ilaç mutfak eşyaları gibi ihracat mallarının depolanmasına yönelik İstanbul Başakşehir’deki 2 bin metrekarelik depolama alanı ve İstanbul Laleli’de bulunan 3 ayrı ofis depomuzla müşterilerimiz için güvenilir bir çözüm ortağı olmayı sürdürüyoruz. Libya’nın Tripoli, Bingazi, Musrata, Bayda, Zliten, Tobruk, Zultun, Hums ve Zawia şehirlerinde şubeleri bulunan şirketimizin, bölgedeki güçlü organizasyonel yapısını ve etkin iletişim ağını her geçen gün genişletiyoruz.

Karanfil Group olarak gerek yönetim gerekse büyüme anlamında hangi stratejileri uyguluyorsunuz? Yönetim anlayışınız hangi esaslara dayanıyor?

Başta da söylediğim gibi şirket olarak, işi "iş" olduğu için değil ticari kaygı gütmeden, iş kültürüne ve ahlakına uygun adımlar atarak ticaretimizi ilerletiyoruz. Ülkelerin kültürlerini, ticari hukukunu fizibilite ederek oluşturduğumuz ve odağında ‘kaliteli iş’ prensibinin bulunduğu modelimiz, bugün bizi en güvenilir markalardan biri haline getirdi.

Pandemi süreci Karanfil Group’u nasıl etkiledi? Bu zorlu süreçte nasıl bir yönetim tarzı benimsediniz? Uyguladığınız kriz yönetiminden bahseder misiniz?

Covid-19 pandemisi dünyayı yalnızca sosyal açıdan değil ekonomik taraftan da derinden sarstı diyebiliriz. Gerçekleşen ekonomik yavaşlama, şirketlerin üretim faaliyetlerine ve iş hacimlerine yansıdı. Şirket olarak biz de etkilenmeler yaşadık; ancak Haziran ayında başlayan yeni normalle birlikte biriken taleplerin de etkisiyle hızlı bir toparlanma yaşadık ve kaybımızı büyük oranda geri aldık. Ekonomide yaşanan yavaşlama ve düşüşün uzun vadeli olacağını düşünmüyorum. Proje ve yatırım kısımlarında süreç, istikrarın gelişim hızı paralelliğinde ilerliyor. Burayı yakından takip etmek, ihtiyaçlara özel projeler geliştirmek ve sırası geldiği zaman hazır olmak çok önemli.

“Üretimimizi ve ihracatımızı ikiye katlamayı planlıyoruz”

Karanfil Group olarak pandemi sonrasında hangi stratejilerle hareket etmeyi hedefliyorsunuz?

Pandeminin bitmesiyle birlikte bölgesel yatırımlarımız hız kazanacak. Özellikle Libya ve Afrika bölgesindeki iştiraklerimizi hızlandırıp üretimimizi ve ihracatımızı ikiye katlamayı planlıyoruz. Pandemi dönemi süresince yatırımlarımıza devam ettik; ancak pandemi öncesindeki gibi istikrarlı bir ekonomi düzeni olmadığından tam olarak istediğimiz performansı elde edemedik. Dolayısıyla bu alanla ilgili çalışmalarımızı süratlendireceğiz.

“Ticari ahlak ve kültürü her şeyin üstünde tutun”

Genç girişimcilere iş dünyasında tavsiyeleriniz nelerdir?

Ticaret yapılır ama ahlak ve kültür üzerine inşa edilmiş bir vizyon, genç girişimcimizi daha iyi bir noktaya taşıyabilir. Onlara öncelikli tavsiyem bu; ticari ahlak ve kültürü her şeyin üstünde tutun. İhracat yapmak veya üretim yapmak istedikleri ülkenin kültürünü, ticari yapısını ve sosyoekonomik durumunu iyi analiz etmeleri ise bir diğer tavsiyem. İş hayatında yaşanan tüm olumsuzlukları kendilerine tecrübe olarak alıp, her zaman büyük bir vizyonla ileriye bakmaları gerekiyor. Düştükleri yere takılı kalmaktan ziyade önlerindeki işlere odaklanmalarını tavsiye ediyorum.

Karanfil Group olarak, kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Kısa ve uzun vadede yatırımlarımızı ve ihracatımızı kesintisiz sürdürmeyi planlıyoruz. İhracatımızda geçtiğimiz yılla aynı rakamları elde etmek bizim için bir başarı değil, bu rakamı yüzde 50 oranında artırmamız gerekiyor. Libya, Cezayir ve Ortadoğu’ya olan ihracatımızı kısa sürede 100 milyon doların üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Orta ve uzun vadede Libya’daki ve Türkiye’deki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Libya’da ortaklı yatırımlar için de adımlarımızı attık.